Hasan Sabbah Kimdir? Alamut Kalesi

      Hasan Sabbah Kimdir? Alamut Kalesi ve Tarihi

      Hasan Sabbah makalemizdede inceleyecegimiz gibi büyük bir düşünür ve din alimi dir.  Hasan Sabbah ın gerçek ismi Hasan bin Ali bin Muhammed bin Cafer bin Hüseyin bin Sabbah el-Hamari dir.   Muhammed,Ali,Hasan,Hüseyin, Cafer  isimlerinden de din alimi olduğunu anlaşılmaktadır. Hasan Sabbah On iki İmam Şiiliği'nin kalesi olan Kum kentin de dünyaya gelmiştir.  Buda din alimi olacağını doğrudan ispatlamaktadır. Hasan Sabbah hakkında bir çok kitap bulunmaktadır. Bunlardan Faik Bulut un Alamut Kalesinden adlı eserinde Hasan Sabbah, tarihte ve günümüzde eşi benzeri olmayan bir Alevi önderidir. Hasan Sabbah, kurduğu topluluk ile yıllarca zalimlerin, saltanat sahiplerinin korkulu rüyası olmuştur. Sözleri yer almaktadır. Her ne kadar bazı kaynaklarda Nizamülmülk ün Hasan Sabbah ı uzaklaştırdığı ve bundan dolayı hasan sabbah ın Nizamülmülk ten intikam almak için yemin ettiği yazsada bu yanlış bi düşüncedir. Zaten Hasan Sabbah ın Alamut kalesini almasından sonra Nizamülmülk un Alamut Kalesi ne seferler düzenlemesi de aslında Hasan Sabbah ın her hangi bir kin nefrette bulunmadığı tam tersine Nizamülmülk ün şehvet para ve diğer dünyevi şeyler için Hasan Sabbah la uğraştığının  ispatıdır. 

      Hasan Sabbah 17 yaşına kadar 12 imam Şiiliği'nde kalmış 17 yaşına kadar bilginin her türlüsüne aç bir şekilde araştırmalar yapmıştır. 17 yaşından sonra  Rey Şehrinde Emire Zerrab adında bir İsmail i  ile tanışıp İsmailiğe yönelmiştir. İsmailik İmam Cafer-i Sadık ın oğlu Hz. İsmail i imam kabul edenlere denilmektedir. İmam Câ'fer-i Sâdık’ın Babası Muhammed Bâkır tarafından Câ'fer-i Sâdık’ın diğer dedesi olan Ali Zeyne'l-Âbidîn ise Hz. Ali'nin torunudur. Bir çok kaynakta Hasan Sabbah İsmailiğe tamamen yönelip İsmailiği yaymaya çalışmıştır deselerde bu konu merak uyandıran derinlemesine araştırılması gereken bir durumdur çünkü Hasan Sabbah vefatından kısa süre önce ismailik ile ilgili;


       *""Çocukluk günlerimden beri öğrenmenin her türlüsüne yönelik içimde bir aşk uyanmıştı. Din alimi olmak istiyordum. On yedi yaşıma kadar bilginin arayıcısı ve araştırıcısı oldum. Rey şehrinde Emire Zerrab adında bir refikle karşılaştım. İsmaili öğretisinin felsefeden ibaret olduğunu düşünüyordum. Emire Zerrab iyi huylu bir adamdı. İlk sohbetimizde "İsmaililer böyle böyle söylüyor" diye anlatmıştı. Ben de ona "dostum, bana onların kelimeleriyle konuşma, kelamları dine aykırıdır" demiştim. Aramızdaki tartışmalar sonucu inandığım her şeyi çürüttü ve yok etti. Düşündüm de gerçek iman muhakkak bu olmalı. Lakin şimdiye dek bunun farkına varamamıştım. Artık ecel saatim geldi ve hakikate vasıl olmadan ölümü tadacağım""*
       Sözlerini söylemiştir.

      Hasan Sabah bir çok araştırma keşif ve buna benzer yolculuk uğraşlarda bulunmuştur. Sonrasında İran bölgesine yerleşmiştir. Bu süre  yaklaşık olarak 9 yıl sürmüştür.

       Yaklaşık olarak 1090 yılında Elbruz sıra dağlarının en doruğunda bulunan Alamut Kalesi ne yerleşmiştir. Alamut Kalesi nin açılımı aluh amut tur. Kelime anlamı kartal yuvası yada cezalandırma yuvasıdır. Kaleyi feth etmesiyle ilgili yine bir çok söylem bulunmaktadır. Ancak yapmış olduğum araştırmalar sonucu inanıyorum ki Hasan Sabbah kaleyi üstün zekasıyla feth etmiştir. Zaten tarihe bakıldığında bütün hükümdar lar savaşlarda bir çok kişinin karşılıklı birbirini savaşarak katlederek toprakları işgal edişine önderlik etmiştir.  Ancak Hasan Sabbah hiç bir savaşında bu denli yüksek katliamlar yapmamış ve üstün zekasıyla savaşları katliam yapmadan kazanan bir liderdir. Öyleki  Hasan Sabbah ve müritleri için haşhaşi kelimesi kullanılmıştır. Hasan Sabbah ve müritlerinin haşhaş içip savaşlara girdikleri söylenmektedir. Oysaki uyuşturucu madde kullananlar özellikle haşhaş içenler ayakta durmayı başaramazlar. Bunu söyleyen tek kişi markopolo dur. Marko polo sadece bir düşünür olmakla birlikte Hasan Sabbah ve Alamut Kalesi nin yıkılışından 17 yıl sonra Alamut Kalesi ne gelmiştir. Bu durum söylentilerin iftira olduğunu apaçık ortaya koymaktadır. Ayrıca kalede günümüzde kazı yapan alman arkeologlar haşhaş kalıntıları ve cennet bahçesine benzer herhangi bir kalıntı veya iz bulamamışlardır. Haşhaşi kelimesi Assasin den gelmektedir. Assasin ın kelime anlamı sır bekçileri dir. Aynı zamanda esasuin den de gelmektedir. Zamanla haşhaşi olarak değişmiştir. Hasan Sabbah  ın Alamut Kalesi ni feth ettiğini duyan  Nizamülmülk(Selçuklu veziri) Melik Şah döneminde Alamut Kalesini Hasan Sabbah tan almak için kaleye seferler düzenleyip 4 ay kuşatma altına almıştır.4 aylık bu süre sonunda Hasan Sabbah ın gönderdiği bir süikastçi Nizamülmülk ü kendi çadırında hancer ile öldürmüştür. Bu süreçten sonra Selçuklu savaşçıları geri çekilmiştir.  Melik sah ın vefatından sonra başa gelen sultan sencer ilk iş olarak Hasan Sabbah ın peşine düşüp arkasına kelle avcıları süikastçi ler göndermiş ve kaleye saldırılar düzenlemiştir. Kısa bir süre sonra sultan sencer sabah uyandığında baş ucuna saplı bir hançer bulmuştur. Bu durumu saklamaya çalışmıştır ancak sultanın huzuruna çıkan bir elçinin getirdiği mektupta herkesçe duyulmuştur.
Mektupta;
*"" Ben istemez miydim ki o hançer sert taşa değil de sultanın yumuşacık göğsüne saplansın.""*
  Yazmaktaydı.

    Bu olaydan sonra sultan sencer süikastçi ler ini ve savaşçılarını geri çekmiştir. Alamut Kalesi 34 yıl Hasan Sabbah ın elinde kalmıştır. Hasan Sabbah 1124 yılında yaşlanıp vefat edene kadar kale bir çok hükümdar tarafından kuşatma altına alınıp geri püskürtülmüştür. Hasan Sabbah ın ölümünden sonra 1256 yılına kadar yaklaşık 32 yıl ayakta kalmıştır. Bu süre için bazı kaynaklarda lider kişinin Hasan Sabbah ın oğlu olduğu yazmakla beraber bazı kaynaklarda da Hasan Sabbah ın müritlerinin başa geldiği söylenmektedir.

      1256 yılında Moğol hükümdarı Hülaki Han tarafından kuşatmaya alınan kalenin ele geçirilemeyeceğini anlayan hükümdar hırsı için kalenin altındaki kayalıklara tüneller kazdırarak petrol doldurup bomba düzeneği hazırlamış ve patlatmıştır.

      Son olarak bu makale aylarımı alan bir makale bu kadar büyük emek harcayarak bir çok kaynaktan derleyerek topladığım bu bilgileri okumanız yalnızca 5 dakikanızı alacaktır. Sabırla okuyup yorumlarını eksik etmeyen herkese teşekkürlerimi borç bilirim iyi bloglar.